2 Temmuz 2009 Perşembe

Tarihe yolculuğumuz devam ediyor…

"Galyalılar Romalı askerler tarafından değil, Sezar tarafından mağlup edildi. Roma’nın karşısında titrediği Kartacalı askerler değil, Hannibal’dı. Hindistan’a korku salan, Makedon mızraklıları değil, Büyük İskender’di. Weser ve Inn’e ulaşan Fransız ordusu değil, Turenne’di. Prusya’yı yedi yıl boyunca Avrupa’nın en görkemli üç gücüne karşı savunan Prusya askerleri değil, Büyük Frederick’di."
Napolyon

Diplomatlar, siyasetçiler, entelektüeller ve filozofların tarihteki dönemeç ve sıçramalardaki katkıları göz ardı edilemez. Lakin bunların hepsi, hayatları askerler tarafından korunduğu ya da kendilerine askerler tarafından açılan sahalarda manevra kabiliyetine sahip oldukları müddetçe birikimlerini ortaya dökebilmişlerdir. Tarihe baktığımızda yaşadıkları dönemlere ve bazı durumlarda kendilerinden sonraki kuşakların hayatlarına da damgasını vuran en etkili liderlerin, mabetlerden, hükümet konaklarının koridorlarından ya da bilim merkezlerinin parıltılı odalarından değil, daha çok barut, kan ve ter kokan cephelerden geldiklerini görürüz.
Tarih boyunca, karizmatik, ihtiraslı, askerlik sezgisi yüksek ve her şeyden önce de, askerliğin mütemmim cüzü cesaretten nasibi almış askerler; milletlerini zaferden zafere koşturmuş, ülkelerinin sınırlarını genişleterek tarih kitaplarının haklı aktörleri olmuşlardır. Ve tabiî ki, ihtirasın ölçüsünü kaçırıp, haklılık çizgisinin dışına taşarak ülkelerini felaketlere sürükleyenler ve lanetlenenler de yok değildir. Her halükarda, ister haklı ister haksız, silaha sarılıp ordularının başına geçenler, eylemleriyle, tarihin köşe taşlarını oluşturup, ağır işçiliğini yaptılar. Çoğunlukla siyasilere düşense, askerlerin çatısını kurduğu bu yapıların, ince işçiliğini yapmaktan ibaret kaldı.
İşte bu düşünceden hareketle, ‘Tarihi Değiştiren’ aktörleri mercek altına aldığımız serinin bu başlığını, askerlere ayırdık. Birazdan kendileri ile birlikte geçmişin top patlamalı ve kılıç şakırtılı cephelerinde sipere yatacağınız isimleri, serinin bundan önceki çalışmalarında olduğu gibi, ‘okuldan tarihçi’ editörlerim, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu Adem Koçal ve Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Neval Akbıyık ile seçtik. Kitabın hamurunu beraber yorduğumuz bu dostlarımın yanı sıra, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu değerli meslektaşım İbrahim Varlık da, yorum ve önerileriyle bu kitabın oluşmasına katkıda bulundu.
Serinin diğer başlıkları olan tarihi değiştiren ‘konuşmalar’, ‘savaşlar’ ve ‘olaylar’da olduğu gibi, bu çalışmada da aynı yol haritasını takip ettik. Askerlerin kitaptaki dizilişi kronolojik sırayı izlese de, asıl hareket noktamız; günümüz medyasındaki aktüel-popüler bilgi akışı esnasında kendisine en fazla atıfta bulunulan; Hitler, Napolyon, Büyük İskender, MacArthur, Sezar gibi askerlerin okuyucuya daha iyi tanıtılması oldu. Bununla birlikte Pearl Harbor limanını bombalayarak Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı’na girmesine sebep olan Japon Amiral Yamamoto, yine İkinci Dünya Savaşı’nda Nazileri geri püskürten ve belki de gerçek anlamda savaşın kaderini değiştiren Rus Mareşal Zhukov, Napolyonik Savaşlar sırasında Fransızları Akdeniz’den silerek İngiltere’nin neredeyse bir asır boyunca ‘denizler hakimi’ olmasını sağlayan Amiral Nelson ve Güney Amerika’yı kılıcıyla İspanyollaştırıp, Yeni Dünya’nın zenginliklerini Avrupa’ya taşıyan Cortes gibi; tarihte köklü izler bırakmış, lakin ülkemizde pek gündeme gelmeyen isimleri de sizlerle bir kez daha tanıştırmak istedik. Tüm bunların yanı sıra ‘Tarihi Değiştiren Askerler’ ile, Halid Bin Velid, Alparslan, Selahaddin Eyyübi, Fatih Sultan Mehmet, Barbaros Hayreddin Paşa, Kanuni Sultan Süleyman ve tabiî ki Atatürk gibi, tarafı olduğumuz siyasal kültürel sahnenin önemli aktörlerinin dünyasına da misafir olabileceksiniz.
Diğer başlıklar gibi, ‘Tarihi Değiştiren Askerler’in de, serinin tamamlayıcı bir unsuru olup, takım oyunu oynamasına dikkat ettik. Dikkatinize sunduğumuz askerlerin gerçekleştirdikleri savaşların bir kısmının detaylarını ‘Tarihi Değiştiren Savaşlar’da; savaşlar öncesi ya da sonrasında yaptıkları konuşmaları ve bu konuşmaların analizlerini ‘Tarihi Değiştiren Konuşmalar’da; savaşların öncesi ya da sonrasında gerçeklen bazı yapısal değişiklikleri ise ‘Tarihi Değiştiren Olaylar’da bulabilirsiniz. Bununla birlikte şüphesiz ki, elinizdeki kitabın, öncekiler de olduğu gibi, bağımsız bir şekilde ayakta durabilecek içerikte olması için gereken titizliği de göstermeye çalıştık.
Geçmişimizi değiştirip geleceğimizi şekillendirenlerin sonraki durağında buluşabilmek ümidiyle…

Ali Çimen
15 Ağustos 2007, Amsterdam


Bir önceki sayfaya dönmek için tıklayınız
Ana menü için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder