12 Temmuz 2009 Pazar

Bilginin peşinde koşanlara...

‘Bilgi insanı özgür kılar’ demiş düşünürler. Haksız da değiller. Hz. Ali’ye ithaf edilen ‘Zenginler servetlerini korumaya çalışır, aimleri koruyan ise bilgileridir’ deyişinin de işaret ettiği gibi, bilgi, gücü, hareket serbestiyesini ve manevra önceliğini de birlikte getiriyor. Küreselleşme olarak isimlendirilen olgu da, sermaye, mal ve emeğin yanısıra, uçsuz bucaksız bilgi denizinin de ihtiyar dünyamızı her geçen gün kanatları altına almasından başka bir şey değil mi? Tarihin akışı içersinde yaşanan gelişmeler, ‘bilgi sahibi olmanın’ önemini arttırdıkça, bu yöndeki çalışmalar da ister istemez daha bir kurumlaştı, bilgiye büyük yatırımlar yapıldı ve hatta, birazdan başlayacağınız yolculukda da şahit olacağınız gibi, bilgi uğruna nice kanlar döküldü.
Başta Osmanlı olmak üzere, dünyaya nizamat vermiş imparatorlukların bir bir yıkılması, milyonlarca insanı hayatından eden ve halen içersinde yaşadığımız sınırların çizilmesinde birinci dereceden etkin olan Dünya Savaşları, Rusya’da yaşanan Kızıl, İran’da yaşanan Yeşil devrimler, Romanya’nın eli kanlı diktatörü Çavuşesku’nun beklenmeyen dramatik sonu, Demir Perde’nin yıkılması, Sovyetlerin dağılması, Rusya devlet başkanı’nın süpriz bir şekilde iktidara tırmanması, küresel ekonomik krizler ve en son olarak 11 Eylül 2001’de New York ve Washington’da yaşanan dramatik saldırılar ve akabinde yaşanan gelişmeler gibi, nice büyük çaplı olay, dünümüzü olduğu gibi, yarınımızı da şekillendirmeye devam edecek. Ve dün olduğu gibi yarın da, bu gelişmeleri yönlendiren temel unsur, ‘bilgi’ ve buna ulaşmak için verilecek dişe diş, göze göz mücadele olacak. En ufak bir bilgi kırıntısına dahi ulaşmak için perde arkasında bazen komik, bazen tuhaf ama çoğunlukla da dramatik ve kanlı bir mücadele veren gizli servisler ve elemanları, perde önündeki şık giyimli, güleryüzlü ama zihinlerinde binbir tilki dolaşan siyasileri beslemeye devam edecekler...
İşte elinizdeki bu kitabın satırlarında, bazen kahraman bazen hain olarak isimlendirilseler de, sebebi ne olursa olsun ömürlerini bilgiye adamış insanların hayat çizgisini, tarihe nasıl şekil verdiklerini ve çatısı altında çalıştıkları gizemli kurumları yakından tanıyacak, istihbarat faliyetlerinin geldiği son istasyonu göreceksiniz.
Her daim bilginin peşinde olmanız dileğiyle...

Ali Çimen
Mart, 2002, İstanbul


Bir önceki sayfaya dönmek için tıklayınız
Ana menüye dönmek için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder